Gazi Üniversitesi Proje Kazanımları

Toz Üretim Sistemleri

     Seçici Lazer Eritme (SLM) ve Elektron Işını Eritme (EBM) teknikleri için uygun, metal bazlı küresel tozların üretimini sağlayacak iki farklı sistem geliştirilmiştir. Bu sistemler, ileri düzey üretim teknolojilerinde kullanılacak tozları yüksek kalite ve uygun boyutlarda üretmek üzere özel olarak tasarlanmıştır. Elde edilen metal tozları, havacılık, otomotiv ve tıp gibi sektörlerde kritik parçaların üretiminde kullanılmakta, bu sayede nihai ürünlerin performansını artırmakta ve üretim süreçlerinin verimliliğini iyileştirmektedir.

Optimum Eklemeli İmalat Üretim Parametrelerinin Eldesi

     Seçici Lazer Eritme (SLM) ve Elektron Işını Eritme (EBM) tekniklerini kullanarak, özellikle paslanmaz çelik, Ti64 ve CoCr gibi çeşitli malzemeler için üretim parametreleri başarıyla geliştirilmiştir. Bu parametreler, ilgili tezgahların bu materyalleri işleyebilmesi için optimize edilmiş olup, son derece hassas ve verimli üretim süreçleri sağlamaktadır. Elde edilen parametreler sayesinde, bu tezgahlar üzerinde yapılan çalışmaların doğruluk ve tekrarlanabilirlik düzeyleri arttırılmış, malzeme özelliklerinin maksimize edilmesine olanak tanınmıştır. Bu gelişmeler, paslanmaz çelik, Ti64 ve CoCr gibi malzemelerin, havacılık, otomotiv, tıp ve diğer yüksek teknoloji gerektiren sektörlerde kullanılacak parçalarda üstün performans ve dayanıklılık sunmasına imkan vermektedir. Dolayısıyla, bu parametrelerin geliştirilmesi, ilgili endüstrilerde ürün kalitesini ve işlem efektivitesini önemli ölçüde artırmıştır.

     Simülasyon ve deneysel verilerin kullanımı, Nace 30.3 kapsamında değerlendirilen havacılık ve uzay sanayisi için kritik öneme sahip kalifiye parçaların üretim süreçlerinin iyileştirilmesine yönelik değerli bilgiler sağlayacaktır. Bu veriler, malzeme seçiminden başlayarak, tasarım, prototipleme ve nihai üretim aşamalarına kadar olan süreçlerde kritik kararların alınmasına yardımcı olacak detayları içermektedir. Özellikle, simülasyon teknikleri sayesinde, mühendisler malzemelerin davranışını ve parça geometrilerinin sonuçlarını önceden tahmin edebilir, böylece tasarımlarını daha etkin ve işlevsel hale getirebilirler. Ayrıca, deneysel veriler, gerçek dünya koşullarında malzemelerin ve üretim tekniklerinin performansını doğrulama imkanı sunar, bu sayede teorik modellerin doğruluğu test edilir ve gerektiğinde iyileştirmeler yapılır. Bu bütünsel yaklaşım, havacılık ve uzay sanayisinde kullanılan parçaların daha yüksek güvenilirlik, dayanıklılık ve performans standartlarına ulaşmasını sağlar, böylece bu sektörlerde güvenlik ve verimlilik açısından önemli gelişmeler kaydedilir.